Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
BEKTAŞİ TİPİNE BAĞLI OLARAK ANLATILAN FIKRALAR
Aslında Bektaşi, bir inanış sistemi olup belli bir zümreyi temsil ederken zamanla ferdîleşerek bir fıkra tipi şekline dönüşmüştür. Bektaşi fıkra tipi, taassuba, katılığa karşı hoşgörüyü temsil eden bir tiptir. Bu tipin ortaya çıkışına, İslâmiyeti farklı anlamaktan doğan çatışmalar, tutum ve davranışlar sebep olmuştur. O, dini şeklî yönüyle değerlendirmez. Onun için Tanrıyı belli kalıplar ve kurallar içinde aramaya ve ona yaklaşmaya çalışan kişilere karşıdır. Tanrı, korkulacak biri değildir. Tanrı ile olan ilişkisi “âşık-maşuk” çerçevesindedir.
Bektaşi tipine bağlı fıkralarda, dini hayatla ilgili problemlerin yanı sıra sosyal konulara da yer verilmiş; aile, ahlâk ve günlük hayatla ilgili konular da mizahi bir çerçevede ele alınmıştır. Bektaşi, toplum hayatında cereyan eden olayları tenkit ederken, insanlara doğruyu, iyiyi, güzeli öğretmeyi ve düşündürmeyi gaye edinmiştir. Olayları gülünçleştirerek halkı eğlendirmeyi
değil, güldürürken öğretmeyi ve eğitmeyi esas almıştır (Yıldırım 1999: 29, 34- 38).
Dursun Yıldırım, Bektaşi tipine bağlı olarak anlatılan fıkraları üç ana başlık altında değerlendirir:
a. İnançlarla İlgili fıkralar: Bektaşî ile inanç ve görüş ayrılığına düşen kimselerin çatışmaları yer alır. Tanrı inancı, dünyanın yaratılışı, kaza ve kader, melekler, öteki dünya (Allah’ın varlığı, Allah’ın gücü, Allah’a sitem, hesap sorma, şu senin yaptığını, yedi kat cehennem, sırat köprüsü, kerametler, teslis, evine ilk defa geliyorum, hayatını bana borçlusun, Allah kerimdir, hayatını bana borçlusun, altı günde yaratılan dünya vb. fıkralarda görülür.) (Yıldırım 1999: 40-45).
b. Muâmelât ile İlgili Fıkralar: Müslümanların uyması gereken hususlar. (İslâmın şartları, imanın şartları, abdestsiz namaz, ayık gezdiğim mi var, içimizi temizlemekten, Tanrı misafiri, helâl, haram vb. fıkralar.) (Yıldırım 1999: 45-50).
c. Ahlâk ve Terbiye ile İlgili Fıkralar: Toplumsal kusurları, eksiklikleri, haksızlıkları, ahlâksızlıkları konu alır. (Hangi gözü sakat, helada sakız çiğnemek, masaya “eşek herif” yazma/kartvizit, 45
yaşındayım, sakal saçımdan 20 yaş genç, senin yazdığın Kur’ana el basayım vb. fıkralar.) (Yıldırım 1999: 50-55).
Kaynak
Yıldırım, Dursun (1999); Türk Edebiyatında Bektaşi Fıkraları, Akçağ Yayınevi, Ankara.
Tarih: 2021-01-22 09:19:31 Kategori: Edebiyat
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
BEKTAŞİ TİPİNE BAĞLI OLARAK ANLATILAN FIKRALAR Nedir
Aslında Bektaşi, bir inanış sistemi olup belli bir zümreyi temsil ederken zamanla ferdîleşerek bir fıkra tipi şekline dönüşmüştür. Bektaşi fıkra tipi, taassuba, katılığa karşı hoşgörüyü temsil eden bir tiptir. Bu tipin ortaya çıkışına, İslâmiyeti farklı anlamaktan doğan çatışmalar, tutum ve davranışlar sebep olmuştur. O, dini şeklî yönüyle değerlendirmez. Onun için Tanrıyı belli kalıplar ve kurallar içinde aramaya ve ona yaklaşmaya çalışan kişilere karşıdır. Tanrı, korkulacak biri değildir. Tanrı ile olan ilişkisi “âşık-maşuk” çerçevesindedir.
Bektaşi tipine bağlı fıkralarda, dini hayatla ilgili problemlerin yanı sıra sosyal konulara da yer verilmiş; aile, ahlâk ve günlük hayatla ilgili konular da mizahi bir çerçevede ele alınmıştır. Bektaşi, toplum hayatında cereyan eden olayları tenkit ederken, insanlara doğruyu, iyiyi, güzeli öğretmeyi ve düşündürmeyi gaye edinmiştir. Olayları gülünçleştirerek halkı eğlendirmeyi
değil, güldürürken öğretmeyi ve eğitmeyi esas almıştır (Yıldırım 1999: 29, 34- 38).
Dursun Yıldırım, Bektaşi tipine bağlı olarak anlatılan fıkraları üç ana başlık altında değerlendirir:
a. İnançlarla İlgili fıkralar: Bektaşî ile inanç ve görüş ayrılığına düşen kimselerin çatışmaları yer alır. Tanrı inancı, dünyanın yaratılışı, kaza ve kader, melekler, öteki dünya (Allah’ın varlığı, Allah’ın gücü, Allah’a sitem, hesap sorma, şu senin yaptığını, yedi kat cehennem, sırat köprüsü, kerametler, teslis, evine ilk defa geliyorum, hayatını bana borçlusun, Allah kerimdir, hayatını bana borçlusun, altı günde yaratılan dünya vb. fıkralarda görülür.) (Yıldırım 1999: 40-45).
b. Muâmelât ile İlgili Fıkralar: Müslümanların uyması gereken hususlar. (İslâmın şartları, imanın şartları, abdestsiz namaz, ayık gezdiğim mi var, içimizi temizlemekten, Tanrı misafiri, helâl, haram vb. fıkralar.) (Yıldırım 1999: 45-50).
c. Ahlâk ve Terbiye ile İlgili Fıkralar: Toplumsal kusurları, eksiklikleri, haksızlıkları, ahlâksızlıkları konu alır. (Hangi gözü sakat, helada sakız çiğnemek, masaya “eşek herif” yazma/kartvizit, 45
yaşındayım, sakal saçımdan 20 yaş genç, senin yazdığın Kur’ana el basayım vb. fıkralar.) (Yıldırım 1999: 50-55).
Kaynak
Yıldırım, Dursun (1999); Türk Edebiyatında Bektaşi Fıkraları, Akçağ Yayınevi, Ankara.
Tarih: 2021-01-22 09:19:31 Kategori: Edebiyat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx